Bütün taze sebze, meyveler bir miktar C vitamini içermekle birlikte yeşil ve kırmızı biber, koyu yeşil yapraklı sebzeler, lahana, domates, portakal, limon gibi turunçgiller ve çilek, şeftali, kuşburnu, böğürtlen, C vitamini bakımından en zengin kaynaklardandır.
C vitamini kuvvetli bir antioksidandır, oksijenin olumsuz etkilerini engeller.
Vücudun savunma sistemini güçlendirir.
Aminoasitlerin, demir ve folik asidin metabolizmasında rol alır.
Kollajen sentezi için gereklidir, kemik ve dişlerin dayanıklı olmasını sağlar.
Kan damarları duvarlarının sağlıklı ve dayanıklı olmasını sağlar.
Alerjik olayların şiddetini azaltır, yara ve yanıkların kolay iyileşmesini sağlar.
Pek çok sebzenin pişirildikten sonra C vitamini değeri azalır. Örneğin C vitamini bakımından zengin brokolinin sadece 3-4 dakika haşlanması C vitamini değerinin yaklaşık %25 azalmasına neden olur. Daha uzun sürelerde pişirmek ise (10-20 dakika) vitaminin %50‟sinin kaybolmasına yol açar.
Besinlerdeki antioksidan güç belirli bir sistemle ölçülüp tanımlanabilir. En çok kullanılan yöntemse o besinin oksijen radikali emme kapasitesini (ORAC) ölçmektir. ORAC değeri dikkate alındığında antioksidan gücü yüksek olan ilk 10 besin şöyle sıralanıyor…
Besinlerin antioksidan kapasiteleri en az lezzetleri kadar önemlidir.
1- Kuru erik 5500 (Her akşam 2 adet kuru erik!)
2- Kuru üzüm 2500 (Her sabah 5-6 adet çekirdekli siyah kuru üzüm)
3- Yaban mersini 2400 (Biraz pahalı!)
4- Böğürtlen 2000 (Bizde zor bulunuyor.)
5- Çilek 1500 (Lezzetli, fiyatı makul ve güçlü bir meyve.)
6- Ispanak 1250 (Her yerde, her zaman bulunabiliyor.)
7- Lahana 900 (Aynı zamanda güçlü bir prebiyotik, mükemmel bir kalsiyum kaynağı.)
8- Kırmızıbiber 700 (Mükemmel bir sebze, müthiş bir C vitamini deposu.)
9- Karnabahar 600 (Lahana ile değişimli tüketin.)
10- Soğan 450 (Asla vazgeçmeyin, kırmızısını tercih edin.)
Kaynak: Nish Catering, Hürriyet